Tudor Satmak İstiyorum
Tudor marka orjinal saatler alıp satmaktayız. Tudor saat alan yerler ile ilgili aramanızda da gördüğünüz gibi Tudor alım satım işlemini 24 saatten kısa bir sürede tamamlayabiliriz. Tudor satmak istiyorum dediğinizde şu 3 adımda işlemi tamamlamış olacağız:
Anında fiyat alınması için saatinizin en az 2 farkı açıdan sertifikanın tarih gözükecek şekilde fotoğraflarını bize iletmeniz yeterli olacaktır.
İkinci el olarak satın alınması düşünülen tüm saatler, ancak tarafımızdan muayenesi yapıldıktan sonra ödemesi yapılır ve alınır.
İkinci el saatleriniz, orijinalliği onaylandıktan sonra, liste fiyatı ve piyasa değeri tarafınıza bildirilerek en yüksek teklif yapılacaktır.
Tudor Saat Alımı
Tudor saatlerin geçmişi, “The Tudor” adıyla Hans Wilsdorf tarafından 1926 yılında kurulmasına kadar uzanır. Her ne kadar Tudor saatler için başlangıç 1926 yılı kabul ediliyor olsa da markanın asıl kimliğini kazandığı yıl 1932’dir. Avustralya’daki ilk Tudor saatlerinin üretildiği 1932 yılı, Tudor’un saat üretiminde dünya devi olacağına dair önemli izler taşır. Bu sürece geçmeden önce Tudor’un kuruluş felsefesini ve amacını kavramak oldukça önemlidir. Hans Wilsdorf, Rolex saatlerle aynı standartta ve kalitede, fakat rakibine göre çok daha düşük maliyetli saatler üretme fikrini kafasına koymuştur. Bir saat üreticisi ve tüccarı olan Wilsdorf, hedefleri doğrultusunda Tudor’un bugünkü kimliğini inşa etmek üzere “Veuve de Philippe Hüther” isimli saat üreticisi şirketten Tudor’un tüm tescil haklarını almıştır. İş o gün bugündür Tudor saatler, dünya standartlarının üzerinde kaliteye saat severlerle buluşturmaya başlamıştır.
Tudor Marka Saatimi Satmak İstiyorum
Tudor, köklü geçmişi içerisinde birçok dönüşüm ve uğrak noktasından geçmiştir. Markanın ilk uğrak noktası 1932 yılıdır. 1932’de ilk kez saat severlerle buluşan Tudor saatler, gerçekten de Rolex kalitesinde ve güvenirliğinde standartlara sahiptir. Bununla birlikte Rolex saatlere göre çok daha düşük maliyetli olması nedeniyle yüksek düzeyde ilgi görmüştür.
Tudor’un tarihsel gelişimindeki ikinci uğrak noktası 1936 yılıdır. Bu dönemde markaya kimliğini kazandıran meşhur “Gül” amblemi saatlerdeki yerini almıştır. Kalkanın içerisine konumlandırılan bu logo Tudor saatlerin kalitesi kadar hikayesini de anlatan oldukça büyük öneme sahiptir. Tudor’un logosu saatlerin dayanıklılığını, zarafetini, gücü ve asalete temsil eder.
Tudor Saatler ve Tarihçe
Tudor saatler ve tarihçesi, markanın gelişim sürecinde birçok farklı uğrak noktaya sahip olsa da Tudor’u günümüzde zarafetin temsilcisi konumuna ulaştıran şey, kırılma anlarında şirketin kurucusu Cenevreli Wilsdorf’un aldığı keskin kararlardır. Marka kimliğiyle ön plana çıkan Tudor, sadece zarafet dolu dayanıklı saatlerle var olmakla kalmamış, aynı zamanda bir varoluş hikayesinin temsilcisi olmuştur.
Tudor’un varoluş sürecindeki en önemli kırılma noktalarından biri 1947 yılında yaşanır. Marka klasikleşmiş ve herkes tarafından bilinen kalkanlı logosunu terk etme kararı alır. O derin anlamlar taşıyan ve herkesi büyüleyen etkileyici logo, modernize olarak çağın taleplerine cevap verecek biçimde revize edilecektir. Anlam ise Tudor için her şeydir.
1947 yılında üretilen Oyster 4463 modeli, bir geleneğin ilmek ilmek oluşturulmasındaki mihenk taşıdır. Arabic sayı detaylarına yer verilen bu model, teknik özellikleriyle adeta büyülemiştir. 34 mm. kasası tamamen su geçirmez olarak tasarlanan Oyster 4463, kırmızı renkte saniye ibresi ve ışıma özellikleriyle fark yaratmayı başarmıştır.
1947’nin ardından bir yıl sonra Tudor, kendisini dünyanın tamamına tanıtan bir çalışmayla saat takipçilerinin beğenisini toplar İlk Tudor reklamı olan bu çalışma, saatin yüksek düzeyde dayanıklılığına, zarafetine ve su geçirmez özelliklerine odaklanmıştır. Bu reklamda daha önce olduğundan farklı olarak erkek saatleri kadar kadın saat modelleri de dikkat çekmeyi başarmıştır.
İlk Tudor Saat
İlk Tudor saat, Wilsdorf’un Rolex etkisiyle yeni markanın imajını çizecek detayların yer aldığı özel bir tasarımla sunulmuştur. Tudor markasıyla üretilen ilk saat, bugün bilinen klasik Rolex ve Tudor tasarımlarından bir miktar uzaktaydı. Daha keskin hatların benimsendiği ilk modelde Tudor’un amblemi ve logosu da oldukça sade nitelikteydi.
Tudor’un ilk saatlerinde kullandığı amblem, markanın ilk harfi olan “T” harfinin üst çizgisinin diğer harfleri kapsayacak şekilde dizayn edilmesiyle oluşturulmuştu. Daha sonra bugünkü klasik görünümünü alan bu logo, zaman içerisinde önemli bir dönüşüme uğramıştır. Markanın ilk saatleri ise bu logo ile yaygın bir kuyumcu dağıtım şirketi aracılığıyla dünyanın en iyi kuyucularıyla buluşmuştur.
İkinci El Tudor Satmak-İkinci El Tudor Almak
Tudor’un asıl dönüşümü ise daha önce kardeş marka Rolex’in en büyük başarılarından biri olarak kabul edilen su geçirmez özellikli saatlerin kullanıcılarla buluşmasıyla gerçekleşti. Tudor Oyster serisi öylesine büyük bir beğeni toplamıştı ki sadece saat severleri değil aynı zamanda dünyanın farklı noktalarından donanmalarında ilgisini çekmişti.
Oyster serisinde klasik hale dönüşen Rolex’in su geçirmez kasası ve kendinden kurmalı mekanizması kullanıldı. 1952 yılında ilk kendinden kurmalı modelini tanıtan Tudor, bu modelini İngiliz Gönland bilimsel seferine çıkarmayı başardı. İngiliz donanması söz konusu seferde Tudor’un Oyster serisinin devamı olan Princes’i kullanma kararı aldı.
Satılık Tudor Saatler
Tudor’u varoluş serüvenindeki bir diğer kırılma anı da 1954 yılında yaşandı. Henüz İkinci Dünya Savaşı’nın etkilerinin yeni yeni geçmeye başladığı bu dönemde Tudor, ilk dalış saatini üretti. Bu saat, 100 metreye kadar su mukavemetine dayanıklıydı. Aradan 4 yıl geçtikten sonra 1958 yılında Tudor, 100 metrelik su mukavemetini 200 metreye kadar çıkardı.
1964 yılına gelindiğinde ise Tudor’un ünü, okyanus ötesinde iyice hissedilmeye başlanmıştır. ABD donanması için özel bir Oyster Princes üreten Tudor, su geçirmez saatlerde öncü olduğunu hissettirdi. 1971 yılında üretilen ikonik model “Montecarlo” rulet çarkını andıran kadranıyla markanın kimliğini oluşturan birçok detaya ev sahipliği yaptı.